Sabah 04:30'da Kurtdereli Kapalı Spor Salonu önünden hareket ediyoruz. Kahvaltı için uygun bir tesiste mola vereceğiz (ekstra). İlk durağımız Polonezköy.

Polonezköy'de Cam Sanat Merkezi , Zofia Teyze'nin Anı Evi , Kültür Evi'ni gezeceğiz.

Polonezköy Cam Sanat Merkezi : Camın sanata dönüştüğü bir sanat merkezi olan Polonezköy Cam Sanat Merkezi’nde 20 yıllık bir deneyimi gözlemleyeceksiniz. Burada hem atölyelere katılabilir hem de hoşunuza gidecek cam sanat ürünlerinden satın alabilirsiniz.

 Zofia Teyze'nin Anı Evi : Zofia Rizi Anı Evi, köydeki en eski ve en görkemli yapılardan biri. 1881-1883 yılları arasında Zofia Rizi’nın babası Wincenty Ryzy tarafından inşa edilmiş tipik bir polonya köy evidir. 1992 yılında anı evine çevrilmeye karar verilmiş. Ziyaretçilere açık olan Zofia Rizi Anı Evi’nde Rızı ailesi ve Polonezköy’ün tarihi geçmişiyle ilgili belgeler, fotoğraflar sergileniyor. Zofia Rizi Anı Evi hem Polonyalılar tarafından hem de Türkler tarafından tarihsel ve kültürel bir değer niteliğinde. Zofia Rızı Anı Evi, Polonezköy'ün kültürel ve sanatsal mirasına katkıda bulunarak hem yerel halk hem de ziyaretçiler için değerlidir.

Kültür Evi :Polonezköy'ün tarihini ve göçmenlerin yaşamını anlamak için Polonezköy Kültür Evi’ni ziyaret edebilirsiniz.Polonya kültürünün yanı sıra göçmenlerin yaşam hikayelerine de tanıklık edebileceğiniz bu müze, semtin sosyal ve kültürel tarihini derinlemesine keşfedebilirsiniz. Burası aynı zamanda ‘Polart Gallery’ ve ‘Polonezköy Kütüphanesi’ olarak da hizmet veriyor. Burada yıl içinde birçok kültürel ve sosyal aktivite gerçekleşiyor.

 Polonezköy gezimiz esnasında meşhur POLİNA PASTANE'sine de uğrayacağız. Ardından doğal ve tarihi güzellikleri olan şirin bir balıkçı kasabası olan Şile'ye doğru hareket ediyoruz.
İkinci durağımız ise Şile. Seyir Terasında Şile tarihi hakkında gerekli bilgileri alıp, Ağlayan Kaya, Şile Feneri, Şile Kalesini fotoğraflıyoruz.

 Ağlayan Kaya : Sene 1730, hikaye şimdilerde Şile’de bir sokak olan Elbiz’de geçiyor. O zamanlar yörenin en zengini tüccarlık yapan Dimitri ve Elbiz’de herkes ona ‘ağa’ diyor. Çünkü arpa buğdayla ekili bereketli yöre arazilerinin neredeyse hepsi onun, köyde yaşayanların çoğu da onun emrinde çalışıyor. Dimitri Ağa üzüm bağlarıyla çevrelenmiş malikanesinde eşi ve kızı Eftelya ile tatlı bir hayat sürmekte. Tek kızı yaşam kaynağı ve onu herkesten koruyup sakınıyor. Mehmet ise aynı yörede fakir bir çoban. O da tıpkı diğer gençler gibi Dimitri’nin çitliğinde yaşıyor, ağanın 250 baş hayvanını da o otlatıyor. Annesinden başka kimi kimseciği olmayan bu güzel yüzlü genci herkes öksüz Mehmet olarak tanıyor. Bir gün hayvanlarını otlatırken kırlarda çiçek toplayan güzel Eftelya’yla karşılaşıyor ve imkansız aşkın tohumları da işte o anlarda atılıyor. Önce birbirlerine açılıyor, sonra da gizli gizli buluşmaya başlıyor bu iki genç. Baktılar böyle olmuyor, Mehmet annesine anlatıyor sevdasını. Ve diyor ki git iste Eftelya’yı anne kalbi bu, sonunu kestirse de kalkıp gidiyor Dimitri’nin evine ve her defasında da kovuluyor. Hatta Dimitri öylesine bıkıyor ki bu isteme fasıllarından anneyle oğlunu çiftliğinden de gönderiyor. Güzellikle aşk olmayacağını, bu dünyada kavuşamayacaklarını anlayan Eftelya ile Mehmet bir mayıs gecesinde buluşuyorlar son kez. Birbirlerine sarılıyor, ağlıyorlar. Ve aşksız bir dünyada var olmak yerine, dalgaların arasında birlikte kaybolmayı seçiyorlar.

 Şile şehir merkezinde alışveriş için vereceğimiz serbest zaman sonrasında Ağva'ya doğru gideceğiz.

 İki dere ve Karadeniz'in oluşturduğu üçgen arasına kurulmuş olan Ağva'da serbest zamanımız olacak. Aynı zamanda Göksu Deresi üzerinde bulunan mekanları fotoğraflayabileceğiniz Tekne Gezisi olacak. (Tekne gezisi ekstradır) Ağva'dan sonra dönüş için yola çıkıyoruz.

 Ortalama Balıkesir'e varış 22:00 - 23:00 aralığındadır.

 TUR PROGRAMINDA REHBER KOŞULLARA GÖRE DEĞİŞİKLİKLER YAPABİLİR.